Öğrenme - İnsanın Olağanüstü Yeteneği

İnsanoğlu, doğduğu anda hiç tanımadığı ve karmakarışık bir dünyaya gözlerini açar. Dünya, başlı başına bir bilmecedir. Genel bilinmeyenlerin yanında, Dünyanın neresinde ve nasıl bir sosyal ortamda doğduğumuza bağlı olarak değişen sayısız farklı bilinmeyen eklenir bu bilmeceye. Bazı şeyleri bilerek doğarız; emmek, ağlayarak yardım istemek ve dışkılamak gibi. Ancak, böylesine karmaşık ve bilinmez bir dünyaya ilişkin tüm bilgilere sahip olarak dünyaya gelmek mümkün değildir. Sahip olduğumuz olağanüstü bir yetenek böylesi bir dünyayı anlamamızı, adapte olmamızı ve hayatta kalmamızı sağlar; ÖĞRENME.
Öğrenme, insanoğlunun en olağanüstü yeteneği olup doğumla başlayan bir süreçtir ve yaşam boyu devam eder. Beslenmeyi, konuşmayı, giyinmeyi ve aklınıza galen her şeyi öğrenerek büyürüz, büyürken öğreniriz. Okul çağı da öğrenmenin çok yoğun olduğu bir dönemdir, okuma yazma ve matematik bu dönemde öğrendiğimiz en önemli şeylerdir.

Öğrenme, uyaranların (bilgilerin) bir dizi işlem sonrası uzun süreli belleğe kaydı ile gerçekleşir. Bu süreç beyin hücrelerimizde (nöron) birtakım değişiklikler ile gerçekleşir. Nöronların birbirleri ile oluşturdukları bu bağlantılara sinaps adı verilir. Kısaca öğrenme beynimizde yeni sinapsların oluşumudur. Nöron çekirdeğine iletilen uyarı, nöronda bazı proteinlerin sentezini sağlar, işte bu proteinler de sinapsların oluşumunu ve öğrenmeyi gerçekleştirir. Beyin kabuğumuzda 15 milyar nöron vardır ve her bir nöron 15 bin sinaps oluşturabilir. Bu sayılar beynimizin öğrenme kapasitesinin ne denli büyük olduğunu zihnimizde canlandırmamıza ve öğrenme yeteneğimizin ne denli olağanüstü olduğunu anlamamıza yardımcı olabilir.

İnsanın en önemli yeteneği olan öğrenmenin sırrı, bizi beyin hücrelerimizin çekirdeğine kadar götürür. Nöronlarımızın çekirdeğindeki bu gizemli yetenek, genlerimizde kodlanmıştır. Bu genetik kod ve bu olağanüstü yetenek bizi dünyada diğer bütün türlerden ayırır ve üstün kılar.
Dr. Olcay Karaca, Mart 2020