İki Kere Farklı Çocuklar
‘’İki kere farklı’’ terimi en geniş anlamda, üstün zekalı, yetenekli olmakla birlikte; fiziksel veya zihinsel bir probleme sahip olması durumunu ifade eder. Üstün olma durumuna eşlik eden fiziksel problem, görme, işitme problemi vb. olabilir. Eşlik edebilen zihinsel problem de; Özel Öğrenme Güçlüğü (ÖÖG), dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB), otizm ve aspergerdir.
En sık karşılaşılan ‘’iki kere farklı’’ olma durumu, Üstün zekalılık veya yeteneklilik ile buna eşlik eden Öğrenme güçlüğüdür. Üstün olma ve eşlik eden DEHB de diğer sık görülen durumdur.
Özel öğrenme güçlüğü olan çocukların %30-%50’si üstün zekalı, üstün yeteneklidir. Zaten bu durum özel öğrenme güçlüğü tanısının bir parçasıdır. Özel Öğrenme Güçlüğüne sıklıkla eşlik eden DEHB, dolayısı ile Üstün zekalı ve yetenekli çocuklarda da sık görülür.
İki Kere Farklı Çocuklar birçok problem yaşayabilir. Üstün yeteneği fark edilmemiş olan çocuk, ÖÖG’den dolayı akademik olarak gerilik yaşıyor olabilir. ÖÖG’den dolayı Özel eğitim alması gerekebilir. Akademik başarının kötü olması, üstün zeka ve yeteneğin fark edilmemesine, maskelenmesine yol açabilir.
Diğer yandan üstün özellikleri fark edilmiş çocukta öğrenme güçlüğü yaşanması ve akademik olarak geri kalma durumu tezatlık yaratır. Bazı alanlarda üstün zekalı, yetenekli olup diğer bazı alanlarda Özel Eğitime ihtiyaç duymak kolay anlaşılır bir durum değildir. Bu çocukların aileleri genellikle Özel eğitim gerektiren bu durumu kabullenmekte zorlanırlar. Zeki ama dikkati dağınık, unutkan, konsantre olamıyor gibi ifadeler kullanılır. Oysa ki üstün zekalı olma ve herhangi bir alanda üstün performans gösterme, başka bir alanda gerilik olmayacak anlamında değildir.
Üstün Zekalı olup beraberinde ÖÖG veya DEHB olan çocuklar genellikle okuldan sıkıldıklarını ifade ederler. Okul ve dersler, gereksiz, sıkıcı hatta saçmadır. Derslere karşı ilgi ve motivasyonları yoktur. Bu motivasyon azlığı akademik olarak akranlarından geri kalma durumunu pekiştirir. Duygusal olarak kendini yetersiz hissetme, yüksek ama karşılanmamış beklenti, anksiyete, akranlarla yaşanan problemler, sosyal ilişkilerde bozulma görülebilir.
‘’İki Kere Farklı’’ Çocukların eğitiminde en önemli nokta, durumun farkına varmaktır. Başka bir deyişle ‘farkı fark etmek’ gerekir. Bu fark etme ve tanılama sürecinde öğretmen, aile, rehber öğretmen ve ilgili profesyonellere önemli sorumluluk düşer. Kesin tanı Çocuk Ergen Psikiyatrisince değerlendirilip, gerekli psikometrik tetkiklerin yapılması ile konur.
Tanılama aşaması sonrasında, tarama envanterleri ile üstün ve sorunlu kısımlar tespit edilip çocuğa özel Eğitim Planlaması yapılmalıdır.
Dr. Deniz Tirit Karaca, Çocuk Ergen Psikiyatrisi Uzmanı